5 Temmuz 2013 Cuma

Çoğunluk?

Son zamanlarda çoğunluk diye başlayan cümleleri sıklıkla görmekteyiz. Nedir bu çoğunluk? TDK'ya baktığımızda anlamsal olarak "Sayı üstünlüğü, Ekseriyet, Azınlık karşıtı" olarak görüyoruz. Sanırım bundan sonra bunun anlamı "Doğruyu söyleyen grup, Mutlak Doğrucular, Yanlış yapmayan" olarak değişecek gibi gözüküyor; çünkü cümlelerdeki kullanımına baktığımızda "Bunca çoğunluk yalan mı söylüyor?", "Çoğunluğun dediği olur", "Çoğunluk yanlış mı yapıyor?" gibi soru kalıplarında görmeye başladık.

Bu sorular aslında soru olarak değil bir cevap olarak söylenmekte. Bunca çoğunluk yalan mı söylüyor denildiğinde aslında bunca çoğunluk yalan söyleyemez, yanlış yapamaz. Bir şeyler yanlış olsaydı çoğunluk tarafından desteklenemezdi. Diye söylenmek isteniyor. Ben burada Gezi Parkı eylemlerine katılan çoğunluğun veya karşıt görüş olarak hükümeti destekleyen çoğunluğun haklı veya haksızlığını destekleyen yazı yazmıyorum. Asıl anlatmak istediğim kelimenin kullanılış yerinin doğru olmadığıdır. Bir taraf tutarak diğer tarafı eleştirmek gibi bir amacım yok.

Çoğunluk kelimesi kullanılarak ve çoğunluktaki sayıyı referans göstererek bir tarafın haklı olduğunu söyleyemezsiniz. Bunun çoğunlukla alakası yoktur. Birazdan vereceğim örnek ile daha anlaşılır olacaktır. Bizim genel sorunumuz demokrasi anlayışımız. Biz ilkokuldan bu yana demokrasiyi sandıkta oy vermek olarak öğrendik. Yani sandıktan çoğunluk çıktığında sadece onların istedikleri olur gibi bir anlayışımız var ki bu da toptan yanlış bir anlayıştır. Bu anlayışla toplumun çoğunluk kısmında olmayanlarını rahatlıkla ötekileştirebiliriz. Buda günümüzdeki sorunların tohumlarını ekmeye yarar.

Demokrasi çoğunluğun isteiği olur anlamına gelmez. Çoğunluğun dediği doğrudur anlamını da çıkartamayız. Her kesimin ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda gerçek demokrasi ortaya çıkar. Yani demokrasi sadece sandıkta oy vermek ve herkesin oy kullanabileceği anlamında değildir. Bu resmen azınlıklar çoğunluğa uysun demektir. Bu durumda azınlıkların hiç bir dediği olmaz ve sonsuza kadar da olmayacaktır; çünkü onlar azınlıktır. Ben burada azınlığın tüm dedikleri olmalıdır gibi bir savıda desteklemiyorum yanlış anlaşılmasın. Biz eğer bir toplumsak herkesin istedikleri olmalıdır. Bazen çoğunluk isteklerinden fedakarlık etmelidir bazen de azınlıklar. Her zaman çoğunluğun veya her zaman azınlığın istedikleri olmaz. Bu da hatalıdır. Herkesin istekleri az veya çok bir şekilde karşılanmaya çalışılmalı ve toplumu bir arada tutmalıdır. 

Gelelim vereceğim örneğe. Bundan uzun yıllar önce herkes evrenin Dünya'nın etrafında döndüğüne inanırdı. Sonra Galileo diye biri çıktı ve Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü söyledi. Bu görüşü yüzünden ömür boyu ev hapsine mahkum oldu. Galileo o zaman azınlık bile değildi ve çoğunluğun bildiği yanlıştı. Günümüzde ise o zamanın çoğunluğunun benimsediği anlayış dikkate bile alınmaz. Doğrulara çoğunluk karar veremez, bazen bir kişi çıkar ve bütün doğru bilinenleri alt eder, bütün çoğunluğun karşısında. Tıpkı Galileo gibi bir çok bilim adamı ve zamanın bir çok peygamberi gibi. Kalın sağlıcakla.

1 yorum:

  1. Çoğunluk içinde olsakta özgür kararlar veremiyoruz veya tek başımıza düşüncelerimizi özgürce açığa çıkartamıyoruz. "1984" adlı bir kitap vardı. Şöyle bir söz dikkatimi çekti "Özgürlük Köleliktir" . Hep köleyiz aslında sustukça esiriz dediğin gibi sonsuza kadar devam edicek.

    YanıtlaSil