

Araç ilerlemek üzereyken son ses dinlediğim müziğin arasından kulağıma "Hadi be or'dan!" diye yüksek desibelli bir ses ilişti. Bir tane kulaklığımı çıkartarak durumu anlamaya çalıştım. Minibüsün muavini ile yolcu arasında artık sıradan hale gelmiş bir tartışmanın ortasında buldum kendimi. Olay bizim bozuk araçtaki yolcuların çalışan o araca binmesinden kaynaklı bir problem. Aşağıda diyalogları aklımda kaldığınca veriyorum.
...
Yolcu: Hadi be or'dan!
Muavin: Ne diyon amca sen!
Y: Otur lan yerine, dayak isteme kimsin sen!?
M: Asıl sen kimsin!? Gel bakalım dayak istiyom hadi gel!
Y: Sus lan terbiyesiz! Sen kimsin bana öyle diyon? Sen benim kim olduğumu biliyon mu? (Klasik)
M: Amca sus bak kaç yaşında adamsın. Benim dedem yaşında adamsın sen! 45 yaşında adamsın, ben 25 yaşında delikanlıyım! (Neden böyle dedi bilmiyorum, dövebilirim anlamında olabilir) Araba bozulmuş ne yapalım seninde başına gelebilirdi! Kapa çeneni otur!
M: Sen kapa çeneni ne demek "İn o zaman arabadan"?
...
Muhabbet böyle 5 dakika boyunca devam etti. Kimsin sen? Ben 25 yaşındayım sen 45 yaşındasın gibi anlamsız cümleler bir kaç kez daha tekrarlandı. Araba kalabalık olduğu için birbirlerine ulaşamadıklarından fiziksel temas sağlanamadı Allahtan. Bu olay arkamdaki genç birinin "Hey! yeter be kulağımı patlattınız! Sen küçüklüğünü bil, sende büyüklüğünü. Yeter ya ne kadar uzattınız! Ne çok seviyoruz Türk milleti olarak bir şeyleri uzatmayı. Ondan sonra akşama izliyoruz haberlerde birbirini öldürenleri. Biraz anlayış yahu! Yeter!" diyerek araya girmesi ile son buldu. Bir velinin çocukları uyarması gibi herkes sus pus kesildi. Her şey bu adamın dediği gibi aslında "Biraz anlayış".
Ufak bir parantez açmak istiyorum konu ile ilgili. Neden kimse olaya o ana kadar müdahale etmedi? Bu tip olaylarda herkes bir birine pas atar "Sen müdahale et, sen müdahale et" diye; ancak kimse müdahale etmez. Böyle olunca da saflar sakinleşene veya birbirini dövene kadar uzar. Ya da benim örnekteki gibi belli bir müddet sonra birinin araya girmesiyle sona erer. Nerede okuduğumu bilmiyorum ama kalabalık bir ortamda düşen birine herkes birbirinden ona yardım etmesini beklediği için kimsenin yardım etmediği ile ilgili bir şey okumuştum. Aynı olay düşen kişi ve bir başkasının bulunduğu bir ortamda gerçekleştiğinde yardım etme eğilimi hemen gerçekleşiyor. Otobüsteki olayda bu hesap.
Dağıtmadan konuma döneyim. Neden toplumsal sıkıntının yansıması diye başlık koydum? Yukarıdaki diyaloğun başı sonradan öğrendiğime göre yolcunun muavine "Sıkıştık be kardeşim yeter artık!" deyip muavinin de "Amca in o zaman" demesiyle başlamış. Amca in o zaman cümlesinden gelinen nokta, neredeyse birbirini öldürecek kıvam. Bir tarafta sıkışık bir arabada yolculuk yapmak istemeyen vatandaş. Diğer tarafta yardım etmek için duran araba ve yardım için durmadan önce masrafını çıkartmaya çalışan bir hat sahibinin muavini. İkisininde haliyle sıkıntıları var, bu da onun yansıması. Kalın sağlıcakla.