10 Şubat 2013 Pazar

Ne!?

Toplumun iletişimsizliğinin gelmiş olduğu son nokta "Ne?". Bu soru kalıbı ne kadar bir şeyleri sorgulamak için kullansak da genel anlamda baktığımızda başkasını terslemek için kullanıldığını daha çok görüyoruz. Birine soru sorarsınız, anlamak istemediğinde veya işine gelmediğinde size yüksek sesle "Ne!?" diye cevap verir. İnsan gibi "Efendim anlayamadım" hadi onuda geçtim "Efendim" demeyi bile kendi insanlığına çok görür.

Arkadaşlarla yaptığımız muhabbette anlatılan anılarda "Ne" sözcüğünün genelde karşıdakini terslemek amaçlı yapılan bir davranış çeşidi olduğunu farkettim. Şu filmlerde gördüğümüz "Seni seviyorum", "Ne?" gibi karşılıklı konuşmalarda geçen değil. Kendi yaşamıma da şöyle bir göz attığımda gerçekten bir şeyi duyamadığımda "Ne" diye cevap vermiyorum. Gerçi bu karşımdaki insan ile aramdaki samimiyete bağlı olarak değişiyor da, zaten ondan bahsetmiyorum sosyal hayatta diğer insanlar ile yaptığımız konuşmalardan bahsediyorum.

Yolda size yol tarifi soran birini duyamadığınızda "Ne?" diye cevap verirseniz karşıdaki size içinden öküz der. Amacım kalkıp terbiye vermek değil de arkadaşların yaşadığı anılara girmeden önce bir yol yapmak istiyorum yanlış anlaşılmasın.

Kişilere karşı saygılı davranmamız da o kişinin toplumdaki statüsüne göre, ne yazık ki değişiyor. Apartman görevlisi ile yaptığımız konuşma ile bir yerin müdürü ile yaptığımız konuşma aynı değil. Aynı olmak zorunda değil; ama apartman görevlisi sizin çöplerinizi topluyor diye öküz öküz konuşmanın da bir anlamı yok. O bir yerin müdürü sizinle, sizin apartman görevlisi ile konuştuğu gibi konuşsa "Şerefsiz" demek içten bile değil; ama bu durumda sizde apartman görevlisinin şerefsizisiniz. Yani biri sizin için çalışansa ve parasını siz veriyorsanız onu köpek götüne sokup çıkartma yetkisine sahip olmuyorsunuz.

Bir de gelelim muhtaçlıktan gelen karşıdakini ezme durumuna. Böyle durumlarda karşıdakinin parasını sizin vermenize rağmen ona muhtaç olduğunuz için sizi ezmesi durumu söz konusudur. Bunu devletin her kademesinde görebiliriz, şu belediye veya bu bakanlık çalışanı demeye gerek yok. Herkes eşit olmasına rağmen bazılarının bizden daha eşit olduğunu çok rahat sezebilmekteyiz kuşkusuz.
Yıl 2013 olmasına rağmen hala iş yerinde çalışanların aslında o işi yapmak zorunda değilde orada hobi amaçlı  durduğunu zannedenler var. Bir okulun öğretmeni derse girip çocuklara dönerek "Onca işimin arasında bir de size ders veriyorum!" demesinden ne çıkartabiliriz? Paşamıza bakın, onca işinin arasından kalkıp ders anlatmaya gelmiş, siktir git o zaman ne yapalım? Burada girdiği kalıpta aynı başlıktaki gibi "Ne!?". Yani diyor ki "Ne yani ders mi anlatayım? Ne?" davranışsal olarak "Ne?" hali.

Birde bazı yerlerde bir işinizi yapmak için birine danışmamız gerekir. Kapıyı çalıp içeri girdiğimizde karşımızda  söz ile çok güzel bir karşılama görürüz "Ne? Hı? Ne var? Gene ne var?" birde buna ilginç kafa hareketleri eşlik eder, ne söyleyeceksen söyle siktir git anlamında. Yahu bu adamı buraya danışman, danışma veya birisi gelip bir şey sorsun, o da cevaplasın diye koymamışlar mıydı? Bu hal ve hareketler nedir?

Ya konuşmayı ve saygı olayını bile öğretemiyoruz, ya da halkla ilişkili olacak yerlere halkla ilişkisini bırak konuşmanın bile ne demek olduğunu bilmeyen insanları seçerek koyuyorlar. Kalın sağlıcakla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder