9 Ekim 2012 Salı

Sürekli ve Faşist İktidar Beyin

Bu yazıda iktidar olan siz ve faşistlik yaptığınız vücudunuzun siyasal durumunu anlatacağım. Farklı açıdan bir yazı olacağını düşünmekteyim, umarım zevk alırsınız.

Gün geçmiyor ki yediğimiz bir ürünün daha, sağlığa zararlı olduğu ortaya çıkmasın. Onu da bırak zararlı dediğimiz ürünlerin bile faydalı olduğu ortaya çıktığı zamanlar oluyor. Ne bok yiyeceğimizi şaşırdık açıkçası. Aklınızdan bir yiyecek ürünü geçirip google'a yazdığınızda, o ürünü yemekten vazgeçirecek bir ton yazı bulabilirsiniz. Ha birde GDO olayı var sormayın gitsin. Yediğimiz mısırın, mısır olduğu aşikar. Hadi diyelim mısırı yemedik, o GDO'lu mısırla beslenen hayvanın ürününü yediğimizde de GDO'yu almış bulunmaktayız. Neyse yemekten soğumadan konuya girelim. Günlük hayatımızı yaşarken vücudumuzda olan bitenden pek haberimiz olmuyor. Peki vücudumuzun dili olup siyaset yapar halde olsaydı ne olurdu?

Akciğer Gazetesinden Bir Haber: Ana Başlık: "Hükümetten Ses Yok!" Yurda ağız yoluyla giren duman, kan hücrelerine oksijen alımını zorlaştırıyor. Halk (Kan hücreleri) oksijenin yeterli alınamamasından şikayetçi. Bir vatandaş (Kan Hücresi) ile yaptığımız röportajda şunları kaydettik: "Hükümet (Beyin) artık buna bir çare bulsun! İki üç tane oksijenle yetiniyoruz bazen bir tane bile aldığımız oluyor, bu kadar az oksijen götürünce civarda oksijenlerin verildiği halktan tepki alıyoruz, bazı yerlerde yolların (Damarların) tıkalı olduğunu görüyoruz, iki üç vatandaş yanyana zor geçiyor. Buna rağmen hükümetten hala daha 'Ciğerlerim bayram etti!' açıklaması yapılıyor. Bu terbiyesizlik değil de nedir?". Durum yerli halkında (Akciğer Dokusu) huzursuz olmasına neden oldu. Civarda yaşayan halktan "Yeter artık!" sloganları yükselmekte; ancak hükümetten hala bir açıklama yapılmış değil.

Karaciğer Gazetesinden Bir Haber: Ana Başlık: "Mülteciler Sorun Yaratır mı?" Alınan yağlı gıda ve benzeri ürünlerin Karaciğer'de geçirdiği işlemlerde aksamalar gerçekleşiyor. Bu aksamaların sonucunda nedeni bilinmeyen bir şekilde tamamlanamayan işlemler sonucunda mülteci halk (Yağ dokusu) çevrede birikmiş durumda. Civardaki kalabalığın ilerde artmasından yerli halk (Karaciğer dokusu) endişe ediyor. "Böyle giderse göç etmek zorunda kalacağız." söylentileri iyice artmış durumda. Böyle bir problem olmasına rağmen hükümet herhangi bir tedbir almış değil.

Vücut Gazetesinden Bir Haber: Ana Başlık: "Büyüme Kaydedildi" Son yapılan ölçümlere göre yurdun (Vücut) %2-3 oranında büyüdüğü ve bu büyümenin tamamen yağlanma ile alakalı olduğu açıklandı. Kasları Denetleme Kurulunun yaptığı açıklamaya göre büyümenin bu şekilde devam etmesi halinde sistemde aksamaların oluşacağı yönünde. Bu aksamaları gidermek için hükümetin bilinçaltı bakanlığına "Spor yapman lazım" bilgilendirmeleri gönderilmekte; ancak hükümetin dikkate almadığı görülmektedir. Son 3 ayda gerçekleşen büyüme hakkında hükümet "Benim kemiklerim iri" açıklaması yaptı. Bunun üzerine Kemikler Bakanlığından irilik ölçümleri aldığımızda böyle bir şeyin gerçek olmadığı, diğer ülkelerle aynı irilikte olduğu ortaya çıktı.

Kalp Gazetesinden Bir Haber: Ana Başlık: "Kriz Kapıda!" Kalp Enstitüsü'nün yaptığı araştırmaya göre, yıllık büyüme oranının artışı ve buna takiben hareketsizlik ve fazla yağlanmadan dolayı eskisi gibi hafif olmayacak şekilde büyük bir krizin yaşanabileceğinin sinyallerini verdi. Hükümetin önlem alması için, kalp tarafından gönderilen ufak çaptaki krizlerin dikkate alınmaması ve hükümetten yapılan "Allah yazdıysa olur" açıklaması halktan büyük tepki aldı. Bütün halk ani bir krizin vereceği büyük hasardan korkuyor.

Böbrek Gazetesinden Bir Haber: Ana Başlık: "Neslimiz mi Tükenecek?" Geçtiğimiz senelerde sol böbrek halkında oluşan taşlaşma nedeniyle ve taşlaşmadan dolayı halkın yapması gereken işi yapamamasından kaynaklı oluşan sorunda sol böbrek halkının yok olması ile sonuçlanmıştı. Sağ böbrek halkından aldığımız haberlere göre küçük taş parçalarının tekrar gelmeye başlamasından dolayı halk tedirgin. Neslimiz mi tükenecek sorusu halkın kafasını kurcalayan soru haline geldi. Hükümet bununla ilgili bir açıklama yapmamasına rağmen, sol böbrek halkında çıkan sorundaki gibi "Üşüttüm galiba" diyerek 3 yıl doktora gidilmemesinden korkuluyor.

Mide Gazetesinden Bir Haber: Ana Başlık: "Mide Değil!" Mide Bakanlığı'nın yapmış olduğu açıklamaya göre midenin bu kadar büyümesi gerçekten sevindiriciymiş, daha fazla yemek alınabilmesinden dolayı aç kalma oranı düştüğünden bahsediliyor. Bakanlığın bu yıl sonunda hükümete isim değişikliği için başvuruda bulunacağını açıkladı. Dış haberlerden alınan bilgilere göre midenin, koyun işkembesi ölçülerine yaklaştığı ve bu yıl sonu itibariyle aynı ölçülere geleceği tahmin ediliyor. Bu yüzden yıl sonunda bakanlığın ismi İşkembe Bakanlığı olarak değişebilir. Hükümetin yapılacak değişikliğe karşı çıkacağı düşünülmüyor; çünkü alkol alımından sonra işkembe çorbası içildiği için mide halkına değişikliğin sinyallerini verdiği düşünülüyor.

Büyük ihtimal vücudun dili olup da siyaset yapabilecek duruma gelseydi bu tip haberler çıkardı. Acaba hükümete darbe nasıl olurdu?

Vücut Gazetesi: Ana Başlık: "Hükümetten Genel Açıklama 'Eşhedü enla...' " Hükümetten yapılan son açıklamadan sonra halk bu iki kelimenin anlamını araştırmaya başladı. Bu iki kelimenin ne anlama geldiği hala çözülebilmiş değil; ancak hükümetin bu açıklamasından sonra tüm yurtta başta Kalp Bakanlığı olmak üzere hepsi iflaslarını duyurdu. Halk hala iki kelimeyi araştırıyor. Kalın sağlıcakla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder