1 Şubat 2012 Çarşamba

Yeni Eğitim Yaklaşımı

Selam eğitimciler, tanımlarla ilgili baya bilgisi olan değerli bir hocamdan öğrendim "yaklaşım" kelimesini, adı konulmamış şey; yani daha bulunmamış, aslında bulunmuş da ne olduğu tam bilinmiyor, aman işte neyse. Kesin ben buldum demiyorum da fikirlerim var diyorum, o yüzden adını yaklaşım koydum.

Günümüzde ilk ve orta okulda verilen eğitim nedir? Ezberci eğitim... Kim ne derse desin, ağzınızla değil kuş, bir tarafınızla ceviz kırsanız ezberci eğitimdir arkadaş! Bir öğrenci "aha neydi bu, biliyordum" diyorsa ezberlemiştir. Neden? İnsan deneyim kazandığı veya öğrendiği bir şeyi unutmaz, yorum yapar, bir şey yapar konuşur; ama "biliyordum toparlayamıyorum" gibi cümleler kurmaz. Anlatmaya çalışır, örnek verir "misal" der "mesela" der bir şeyler der anlatmaya çalışır. İşte bu yüzden bize çocuklarımız bir şey sorduğunda "aah! biliyorudum, dur, dilimin ucunda" deriz.

Öğrenciler yetiştirilirken hep bir şeyler ezberlettirilmeye çalışılır ve bunun sonucunda bir şeyler öğrenecekleri düşünülür; ama hiçte öyle olmaz, hepsi zamanla unutulur. Kendi öğrenciliğinize dönün biraz, yazılı kağıdına bakarken hiç "hay geberesice soru şu formülü bir hatırlasam çözeceğim ama" demediniz mi? Dediniz tabi; ama merak etmeyin hala aynı şeyler oluyor.

Benim yaklaşımım aslında pekte lise, ortaokul ve ilkokulu kapsamıyor daha çok üniversite eğitimini kapsıyor çünkü:
  1. Ben de üniversite öğrencisiyim.
  2. Lise, ortaokul ve ilkokul öğrencileri çok fazla olduğu için, çok maliyet gerektirir. Belki ileride düşünülebilir; ancak şu an için pek olumlu görmüyorum. Neden? Benim düşündüğüm yaklaşım proje tabanlı olduğu için, her aile maddiyat açısından aynı değildir. Tamam da üniversiteyi okutanlar da aynı aile? Burada Üniversite devreye girebilir; çünkü nüfus az ve ödenek fazla.
  3. Çok ayrıntıya girersek, ayrıntı içinde boğulup kalırız. Sonuçta üniversite daha iyi lan!
Bundan sonra anlatacaklarım üniversite de yapılan sınav sistemlerine göre olacak. Ben diyorum ki, üniversitede yapılan bütün vize ve finaller kaldırılsın. Bunların yerine öğrencilere "Proje Ödevleri" verilsin. Verilen bu proje ödevleri 5 ödevden aşağı düşmeyecek ve ortalamaya %80 proje ödevi %20 dönem sınavı (neden "Dönem Sınavı" Türkçe olsun da ondan) bu şekilde öğrencilerdeki öğrenme oranı artacak. Bu şekilde eğitim sistemi veren eğitim kurumuna, öğrencilerin finalden en az 70 (iyice salaklar hariç) alacağına kefil olurum. Eğitim Fakültelerine giden arkadaşlar bilirler ki "yaparak öğrenmek, öğrenenin daha iyi öğrenmesini sağlar" bunun haricinde "ne kadar çok duyu organı kullanılırsa, o kadar iyi öğrenme sağlanır" bu da projeyi veren öğretmene kalmıştır. 

Bu şekilde verilen sistem de öğrenciler yaptıklarını anlar, yorum yapabilme kabiliyetleri artar; çünkü projelerini kendileri yapmıştır, ne yaptıklarının farkındadır. 

Kendi deneyimlerimden bahsedecek olursam, meslek liseli olduğum için daha çok proje tabanlı çalıştım ve benim gittiğim meslek lisesinde fiziksel koşullar mevcuttu ve ben hala meslek lisesinde yaptığım "PİC16F84 ile trafik ışıkları kontrolü ve otopark kapısı" adlı projemi unutmam. Yaptığım projenin raporu veya pic programlama kodlarına baktığımda hemen aklıma gelir; çünkü proje tabanlı öğrenmişimdir, yaşayarak öğrenmişimdir o yüzden unutmam.

Be kardeşim sende yazdıklarınla çelişiyorsun, hani liselerde olmazdı bu iş? demeyin; çünkü meslek liselerini bu yaklaşım içerisine alamam; çünkü onun fiziksel koşulları (genelde) mevcuttur ve hiç bir ek maddi ihtiyaca gerek duymaz veya duymayabilir, kesin konuşmayayım. Kalın sağlıcakla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder